Bu hafta Mahabharatadan bir hikaye ile devam ediyoruz. Konumuz niyetlerimize nasil odaklanmamiz gerektigi.
Insan kendiyle ugrasirken kolaylıkla yasam alaninin kendinin bir yansimasi oldugunu unutur. Yasadiginiz alan sizin bedeninizdir. Oranin goruntusu zihin zihninizin goruntusunden farksizdir.
Değerimizi kolayca unutuyoruz. Varlığımızı sahip olduklarımız ya da yaptıklarımızla ölçmeye çalışıyoruz. Bu durumsa bizi kolaylıkla kendimiz olmak yerine, değerli olacağımızı zannettiğimiz hallere sürüklüyor. Peki...
Zor zamanların içinden geçerken insan zihni kolaylıkla karanlığa düşer. Süreci yönetmeyi bir köşeye bırakır ve sürecin içinde kaybolur. Peki böyle zamanlarda ne yapmalı?